Posts

Showing posts from November, 2009

Haftasonu Kartepe

Image
Yine plansızca yola çıkıp Kartepeye kadar geldik. Yılın ilk karı yağmış oralara.. Bizde bi teleferik turuyla günümüzü noktaladık. Korkacak mı üşüyecek mi derken çok şükür sorunsuz atlattık. Hatta Oğuz Emre acayip mutlu oldu teleferikte. Önde giden teyzesi ve annanesine seslenip durdu.. Teleferik sonunda şömine başında sucuk ızgara da süper oldu :). Dönüşte Maşukiye'de köy pazarına da uğradık, bu da cabası..

aktiviteler

Image
Oğuz Emre ile resim yapmak , boyama yapmak, hamur yapmak çok zevkli. bu zevk hem bana hem oğluma ait.. Ençok çizmemi istediği şey ördek. Tabii hamurdan ençok yapmamı istediği şey de ördek.. Oğlum harfleri bayaa bayaa tanımaya başladı. Şekilleride tanıyor. Üçgen, dikdörtgen, kare, daire, yarım daire, yıldız, eşkenar dörtgen hepsini biliyor.

Oğuz Emre Sözlüğü

Bu sözlüğe oğlum yeni kelimeler öğrendikçe ekleme yapacağım, başlangıç yapayım dedim Adaba- Araba Mami- Mavi Peçepe- Peçete Bebe- Bebek Kaa- Kar Çaa- Çay Tii- Tren Dii- Kedi Sus-Şuuş bir-bii iki-ikiii carrefour-kafuuu ayşe- aysee 18.11.2009 bii iiki üü gok bef atkii edii 24.11.2009 afaa (fare) cincap (sincap) eiyee (hediye) javaj javajj (yavaş yavaş) şii (kedi, bu yeni çıktı) inii (yeni) 11.12.2009 uuşaa - uysal ef -elif emaa -elma vavuu - yavru vavuu afaa - yavru fare inn -in akaa - arka önn - ön eyuu- ayı fii - fil tiki - tilki gik gak gik gak - tavuk ayağ - ayak ell - el (sürekli ellerinin ve ayaklarının resmini çizilmesini istiyor ) eşaa - eşya ava şiş - hava sisli bida yooh - bi daha yok şuşuun - susun ayy dede aali dede elon dede 05.02.2010 çovat emkek (ekmek) abaga (araba) 04.03.2010 simcam gergdan günepark mutaf (mutfak) diyoskon (direksiyon)

Bir kadını ağlatmak..

Bir kadını ağlatmak çok zor değildir aslında. Kadınlar her şeye ağlayabilir; bir filme, bir şarkıya, bir yazıya... En az erkekler kadar yani! Ama bir kadını yürekten ağlatmak zordur. Eğer bir kadın yürekten ağlıyorsa, ağlatan onun yüreğine ulaşmış demektir. Ama o yüreğin değerini bilememiş olacak ki ağlatan, gözünü bile kırpmadan teker teker batırır iğnelerini yüreğe! - İşte o zaman koca bir yumruk gelir oturur boğazına kadının. Yutkunamaz, nefes alamaz; çünkü o koca yumruk canını çok acıtır. Gözleri buğulanır kadının sonra. Ağlamayacağım, der içinden. Ama engel olamaz işte. Çünkü yüreğine ulaşmıştır birileri ve iğneler saplamaktadır.. Bu acıya ne kadar karşı koyabilir ki bir kadın. İnce ince süzülür yaşlar gözünden; önce birkaç damla, sonra bir yağmur seli... Ve kadın ağlar; hem de çok! Sanmayın ki gidene ağlar kadın! Gidenin giderken koparttığı yerdir onu ağlatan, orada bıraktığı yaradır. O yaranın hiç kapanmayacağını, kapansa bile izinin kalacağını bilir kadın; o yüzden ağlar. Ama b...