arizona

23 Nisan bu yıl Cuma gününe geldi fakat biz 3 günlük tatili iyi değerlendirip bir yerlere gidemedik. Ama annanemiz köyüne gitti. Biz yakın yerlerdeydik. İstanbul civarında. Fotoğraflar Maşukiye ve Sapanca'dan.

Gelmesen önemli degil, gelsen önemli olurdu.

Hayatta yapılacak o kadar çok hata varki ; Aynı hatayı yapmakta ısrar etmenin anlamı yok.. Jean-Paul Sartre

bugün beni bul bir telefon istersen güvercin kullan bugün beni bul yemek yiyelim birlikte çay içelim bugün beni bul ki bulasın diye en yakınlarındayım gözlerinin içinde yüreğinde bugün beni bul bak aynaya kapa gözlerini beni bul bu şehirden gitmiyorsam beni bulabilesin diyedir M. Dillioğlu

Uçamayanlara yer yoktur maviliklerde, ömürleri çelikten kuşların içinde geçse bile.

sana yüklediğim anlamları senmişsin gibi düşünme aldanırsın... sen o anlamlarla sadece bende varsın ben seviyorsam sen bahanesin

Oğuz Emre bu aralar Kırmızı Elma isimli kitabını çok büyük bir zevkle dinliyor, okumamızı istiyor. Hatta artık öğrendi o anlatıyor. Zaman ne çabuk geçiyor .. Yapı kredi çocuk yayınlarından çıkan bu kitap , Kirpi ile Kestane gibi hayvanların macerasını, dayanışmayı, arkadaşlığı anlatıyor. Tam oğlumun seveceği gibi.

Hastalıktan yeni yeni kalkıyoruz, hala keyifsiziz maaile. O yüzden çok uzaklara gidemedik bu haftasonu. Çamlıcaya kadar uzanabildik. Baharı doyasıya içimize çektik. Park cıvıl cıvıldı. Oğzu Emre alabildiğine mutlu, o oyuncak senin bu oyuncak benim koşturup durdu. Yorulmak bilmiyor. Oğuz Emre çiçeklere dayanamıyor. Çiçek gördüğü zaman hemen kopartmak istiyor. Bi tane kırçiçeği koparıcam, anneye süpriz hediye vericem diyo. Böyle deyince yapma oğlum koparma diyemiyorum. Tamam madem bi tane koparı ver ama sadece okadar diyorum. Sadece bir tane. Koparıyor veriyor, tabiii öpüp kokluyorum, içime alasım geliyo onu tekrar. Bi süre sonra unutuyor sanırım, tekrar bir çiçek kopartıcam anneye vericem, süpriz yapıcam diyo. Yeter oğlum verdin zaten diyorum, zarar versin istemiyorum çevresine.

Yediklerimiz değil hazmettiklerimiz bizi güçlü yapar. Kazandıklarımız değil biriktirdiklerimiz bizi zengin eder. Okuduklarımız değil hatırladıklarımız bizi bilgili yapar. Başkasına verdiğimiz öğütler değil bizaat uyguladıklarımız bizi insan yapar.