Bizden
Bu aralar nasıl geçiyor biraz bahsedeyim, öncelikle yaklaşık 10 gündür yanlızız. Annanemiz köye dönüş yaptı, oğlanda okula alıştı. İstekli bi şeklide gidiyor okula. Gerçi rüyasında birkaç defa okula gitmek istemiyorum falan dedi ama ertesi gün okulu seviyorum gitmek istiyorum şeklinde cümleler kurdu. İlk haftayı saymazsak hiç ağlamadı, saat 6 da mesai çıkışı okula gittiğimde gayet keyifli görüyorum, 1-2 dakika izliyorum. Bir masanın etrafında öğretmenleri ve 1-2 çocukla beraber bişeyler yapıyo oluyolar, genelde resim çiziyor oluyorlar. Yanlız ben kapıdan içerisini seyrederken başka bir anne geldi, ve oğluum diye seslendi, bütün çocuklar gözleri parlamış şekilde kapıya baktılar, acaba benim annem mi der gibiydiler, oğlumda baktı tabii, beni görünce okadar sevindi ki görmeye değerdi, hemen koştu yaptığı resmi gösterdi, mutluluk dansi etti, suyunu içti ve arabamıza doğru koştuk. Zaten okulun maskotu olmuş bizimkisi, o saatte okulda kalan bütün öğretmenler onu izliyolar, çok eğlenceli filan diyolar. Oğuz emre çıkınca onlarda odalarına dönüyorlar, oğlum kendiyle ilgilendirtiyor.. Yanlız kalmıyor, güzell.
Enteresan biçimde üzerine vazife olmayan şeylere acayip meraklı, fakat kendisinin yapması gerekne işleri de yapmak istemiyor pek. oğlum oyuncaklarını topla desen toplamaz, kıyafetlerini değiştirmek istemez suyunu kendi içmez, yemeğini kendi yemez . Ev işlerini ısrarla ben yapıcam diye tutturuyor ama. Mesela kirlileri toplayıp makinaya götürmek konusunda acayip istekli, tıyınınııım deyip bulduğu kirlili gösteriyo, kiyli mi diye soruyo koşa koşa makinaya koyuyor, ben koyunca kızıyor. Bulaşık makinasına da deterjanını ben koyucam diye tuturuyor, sabahta yumurtayı ben karıştırcaktıım diye ağladı. Zaten evden çıkışlarımız tam bir komedi, koşuşturmaca şeklinde gidiyor. Sabah nesquikli sütümü ben hazırlıcam diye telaşlanıyor, nesquiki her yana saçılıyor tabii, sonra bardaktan içmek istemiyor, kaşıkla sen içirt diyor, içsin diye kırmıyorum, bir masal eşliğinde yudum yudum içirtiyorum sütünü, sonra biraz yumurta tıkıştırıyorum ağzına, üzerini değiştiriyoruz, genelde itiraz ediyor giydirmek istediğim şeyleri giymek istemiyor, pantolon giymek istemiyorum, hep eşortman deyip itiraz ediyor, belki zar zor giydiriyorum filan, yeni aldığım montu da isteksiz giyiyor, arabaya binince çıkartçaz ama diyo, tamam diyorum. Artık güvendeyiz diyor arabaya binince, çıkartıveriyor. Çantasını kendi taşımak istiyor ısrarla. Yaptığı resimleri odasına asmak büyük bir zevk onun için, hem asmak sonra da arada karşısına geçip izlemek. Bunları kiim yapmış olabilir şeklinde şirinlikler yapıp bana bakiyoo, bilmem diyorum kim olabilir, beeen diyor sevinçle.
Anlatçak çok şey var yaa, oğlum bir numara oldu resmen. İngilizce de öğreniyor, oneee biiiiy diyo, tuuuuu ikii diyo sonrasını bilemiyo pek, ben söyleyince tekrar ediyor ama. Yeees eveet diyo, nooo hayiyy diye bağırıyor.Haftasonu radyoda bir şarkıyı duyunca ingilizceee diye çığlık attı :)
Okulu sevdiği için okulu bende seviyorum, gerçi hala pek bişiy yemiyo bence ama yine de evde olduğundan daha mutlu olduğunu düşünüyorum . Arkadaşları oldu. onların isimlerini sayıyor, ben Didem'le yatıyorum dedi mesela, ben Türkeri sevmiyorum çünkü o yaramaz diyo, ben akıllıyım diyo.
Haftasonu taksimdeydik, tranvaya bindik çok sevdi, bu sabah tekrar gidelim Taksime dedi, annesi gibi sevecek Taksimi. Tranvayda koltuk yüzünden bir turist teyzeyi üzdü biraz ama genelde çok başarılı geçti Taksim turumuz, benimle dükkanlara girdi, sana bişeyler alalım filan dedi, bana kıyafet gösterdi, bunu alalım filan dedi, pembe renkleri seçti, akşamda aldığımı evde denerken, çok güzel oldun anne dedi. Çok tatlı oldu benim oğlum, kibar akıllı, espri de yapıyor arada. Babası onun mizah yönünü geliştirmek istiyor sanırım, annem çok üzgün filan dedi geçenlerde espri yapayım geçer dedi .. Pazarda da poşetleri ben taşıcam diye tutturuyor, sen yorulma diyor bana.
Şuanda çok özledim oğlumu, iş bitse de hemen oğlumun yanına koşsam diye dakika sayıyorum.
Enteresan biçimde üzerine vazife olmayan şeylere acayip meraklı, fakat kendisinin yapması gerekne işleri de yapmak istemiyor pek. oğlum oyuncaklarını topla desen toplamaz, kıyafetlerini değiştirmek istemez suyunu kendi içmez, yemeğini kendi yemez . Ev işlerini ısrarla ben yapıcam diye tutturuyor ama. Mesela kirlileri toplayıp makinaya götürmek konusunda acayip istekli, tıyınınııım deyip bulduğu kirlili gösteriyo, kiyli mi diye soruyo koşa koşa makinaya koyuyor, ben koyunca kızıyor. Bulaşık makinasına da deterjanını ben koyucam diye tuturuyor, sabahta yumurtayı ben karıştırcaktıım diye ağladı. Zaten evden çıkışlarımız tam bir komedi, koşuşturmaca şeklinde gidiyor. Sabah nesquikli sütümü ben hazırlıcam diye telaşlanıyor, nesquiki her yana saçılıyor tabii, sonra bardaktan içmek istemiyor, kaşıkla sen içirt diyor, içsin diye kırmıyorum, bir masal eşliğinde yudum yudum içirtiyorum sütünü, sonra biraz yumurta tıkıştırıyorum ağzına, üzerini değiştiriyoruz, genelde itiraz ediyor giydirmek istediğim şeyleri giymek istemiyor, pantolon giymek istemiyorum, hep eşortman deyip itiraz ediyor, belki zar zor giydiriyorum filan, yeni aldığım montu da isteksiz giyiyor, arabaya binince çıkartçaz ama diyo, tamam diyorum. Artık güvendeyiz diyor arabaya binince, çıkartıveriyor. Çantasını kendi taşımak istiyor ısrarla. Yaptığı resimleri odasına asmak büyük bir zevk onun için, hem asmak sonra da arada karşısına geçip izlemek. Bunları kiim yapmış olabilir şeklinde şirinlikler yapıp bana bakiyoo, bilmem diyorum kim olabilir, beeen diyor sevinçle.
Anlatçak çok şey var yaa, oğlum bir numara oldu resmen. İngilizce de öğreniyor, oneee biiiiy diyo, tuuuuu ikii diyo sonrasını bilemiyo pek, ben söyleyince tekrar ediyor ama. Yeees eveet diyo, nooo hayiyy diye bağırıyor.Haftasonu radyoda bir şarkıyı duyunca ingilizceee diye çığlık attı :)
Okulu sevdiği için okulu bende seviyorum, gerçi hala pek bişiy yemiyo bence ama yine de evde olduğundan daha mutlu olduğunu düşünüyorum . Arkadaşları oldu. onların isimlerini sayıyor, ben Didem'le yatıyorum dedi mesela, ben Türkeri sevmiyorum çünkü o yaramaz diyo, ben akıllıyım diyo.
Haftasonu taksimdeydik, tranvaya bindik çok sevdi, bu sabah tekrar gidelim Taksime dedi, annesi gibi sevecek Taksimi. Tranvayda koltuk yüzünden bir turist teyzeyi üzdü biraz ama genelde çok başarılı geçti Taksim turumuz, benimle dükkanlara girdi, sana bişeyler alalım filan dedi, bana kıyafet gösterdi, bunu alalım filan dedi, pembe renkleri seçti, akşamda aldığımı evde denerken, çok güzel oldun anne dedi. Çok tatlı oldu benim oğlum, kibar akıllı, espri de yapıyor arada. Babası onun mizah yönünü geliştirmek istiyor sanırım, annem çok üzgün filan dedi geçenlerde espri yapayım geçer dedi .. Pazarda da poşetleri ben taşıcam diye tutturuyor, sen yorulma diyor bana.
Şuanda çok özledim oğlumu, iş bitse de hemen oğlumun yanına koşsam diye dakika sayıyorum.
Comments