haftasonu


süt iznimi birleştirip perşembe cuma izinliydim, annenemiz bu fırsatta memlekete gitti.. bizde oğlumla başbala kaldık.. genel olarak güzel ama inanılmaz yorucuydu..annem olmasa hayatta başa çıkamazışım onu anladım.. saolsun babamızda piyasada yok, yani sürekli işte.. bööle olunca biz hep oğluşumlaydım.. parka gittik, kuşların peşinden koştuk çaresiz bir şekilde, yakalamaya çalışmak boşuna bir çabaydı tabii ve bu bizi çok kızdırdı :)
cumartesi uysal bize katıldı. Önce güzel bir köy kahvaltı yaptık. Oğuz emrede saolsun tam bir beyefendi gibi davrandı, bu yan masadaki bayanın lafı, bir güzel kahvaltısını etti, bol bol ekmek yedi aslında..kahvaltısonrası sonra anadolu kavağına doğru yola çıktık yol uzun hava yağışlıydı fakat manzara görmeye değerdi gerçekten..Yol uzun virajlı ama ağaçlı ve güzel
genelde olduğu gibi fotoğraf mainamız yanımızda değildi ne yazık..bu güzel manzarada çekilmiş fotoğrafımız yok.. Kavağın resmiyle idare edicez artık
haa bu arada Anadalu kavağında yorosu restaurantta güzel bir balık yedik, restaurantın manzarası harika, hem içerde yanan sıcacık soba nostaljik bir hava katmış ortama... oğuz emrecim balık seviyor çok şükür, açık hava etkisimidir bilinmez güzelce yedi balığını, hatta artık yemez deyip yediğim son parça için vicdan azabı çektim, gelip biraz daha varmı gibi baktı bana

Comments

Popular posts from this blog

EDWARD MORRISON

Uçurtmalar-Elif Şafak