sınırlar

Evrende her şeyin bir sınırı var, bunun en güzel örneği de yaşamın kendisinin sınırlı oluyor olması. Bu gerçeği biz insanoğlu kabul etmekte oldukça zorlanırız. Genelde bu gerçeği yok sayarız. Peki bu sınırlı yaşam içinde bizlere hediye edilen çocuklarımızı yetiştirirken acaba sınır kavramını nasıl işlemeli?

Bir yazıdan aldığım bu önerileri sizlerle paylaşıyorum, benim içinde faydalı olacak .. umarım uygulayabiliriz.
Öncelikle çocuklarınıza sınır kavramını öğretmek ve yaşatmak lazım, Küçük alıştırmalar yapın; sınırlı paralarla alışverişe çıkın ve de siz kendiniz de dahil olmak üzere listenizin dışında herhangi bir şey almayın. Çocuklarınızın yaşına, cinsiyetine ve de ihtiyacına göre oyuncak ve de hediyeler alın. Her gün akşam işten eve gelirken çocuk için alınan küçük şeyler hediye değildir, hele de ihtiyacını karşılamıyorsa üstelik, bu tam adı ile müsrifliktir ve bunu çocuğunuza öğretiyorsunuzdur. Hayatınızdaki önemli kararları çocuklarınızla paylaşın, ama son söz onların değil. Onların her isteklerini yerine getirmeye çalışmayın. Öncelikle bir müddet sonra yorulursunuz, bununla beraber; bir gün isteklerini yerine getiremediğinizde yersiz suçlamalar ve anlayışsız tavırlarla karşılaşabilirsiniz. Kısacası siz yapabileceklerinizin sınırını bilin ve yerinde, zamanında çocuklarınıza hayır ve ya evet diyerek onlara yaşamın içindeki sınır duygusunu yaşatın.
Mutlu çocuk her istediği yapılan çocuk değildir, kendisinin anlaşıldığı, değer verildiği ortamda büyüyen çocuk, kritik zamanlarda ailesini yanında hisseden çocuk, sevgiyi, saygıyı şefkat duygusunu yaşayan ve öğrenen çocuk mutludur ve çocukluğuna ait güzel hatıralar barındırır hafızasında. Böylece sağlıklı bir yetişkin olarak da emin adımlarla hayatın içinden yürür ve gider.

Comments

Popular posts from this blog

EDWARD MORRISON

Uçurtmalar-Elif Şafak