Posts

Showing posts from March, 2010

fani

Kimde bir güzellik varsa bilsin ki geçici, kimde bir güç varsa bilsin ki ödünçtür.

kitap

Şimdiye dek düşünmediyseniz Bakmayın içinde ne var, Küçük bir kitaptır yaşamak Elinde tutmaya yarar. C. Süreya

Oğuz Emre'den inciler

Oğlum süper konuşuyo, hatta sürekli bir konuşma halinde, yapacaklarını yaptıklarını düşündüklerini sözcüklere döküyor sürekli. Ağzından süper cümleler dökülüyor. Eklemek üzere başlıyorum. -Anne sen kız mısın? Keşke sen de erkek olsaydın (!!!) -Ben bir canavarım, senin nohut burnundan bir lokma koparıcamm anne(benim nohut burnum muuu??) -Ben gargamelim anne de bebek şirin -Yağızın gözüne kum kaçırdım, Metin onu tamir etti -Beni yeme anne, sana çuval fıstık getiricem -Benim çok tuvaletim geldi, altıma yapıcam. -Baba seni beyaza boyıcam, görünmez yapçam seni -Doğrusu ben aç kalamam, makarna isterim (sen ye oğlum, ben sana yaparım) -Yavaş git baba, hızlı gidersen kaza yaparsın, yavaş gidersen kaza yapmazsın -yolda gidilmez oğlum, yoldan arabalar gider -->Ben otobüsüm, vın vın diye lolda giderim -Annenin dizine pandaj yapıcam, anne iyileşçek, çünkü ben doktorum (canım benim yaa, içli oğlum) -Hastayım ben oğlum --> Ben seni telaş içinde doktora götürceem. -Vinçin güzelliğine bak, na...

Gezmelerden

Image
Bu haftasonu çok uzun geldi bana, çok yol yaptığımızdan mı acaba? Toplamda kaç kilometre yaptık bilmiyorum ama bayaa uzun geldi. Cumartesi sabah erkenden Akyazaı-Kuzuluk'a gidilmek üzere evden çıktık. 10 sularında kuzuluktaydık. Güzel şirin bir yer . Güneş İstanbul dışında daha mı güzel parlıyor diye merak ettim. Hava alabildiğine güneşliydi. Çok sıcak olmamasına rağmen güneş içimizi ısıttı. Ama fazla kalamadık Kuzuluk'ta, biraz etrafı dolaşıp yola devam dedik. Uzun ve virajlı bir yolun sonunda Sünnet gölü tabelasının cazibesine kapılıp rotamızı Sünnet gölüne çevirdik. Kar , kış sebebiyle yolları bayağı bozulmuş. Karnımızda acıktığından mıdır yol bana çok uzun geldi ve bitmek bilmedi. Sünnet gölüne ulaştığımzıda gördüğümüz manzara çok şükür tatmin ediciydi. Gittiğimize değdi. Oyun alanı , dolaşan tavşanlar, sessizlik, çam kokusu ve lezzetli yemekler (tavuk) ve güzel anılar ile yola devam ettik. Bir sonraki durağımız Mudurnu. Mudurnu'yu çok sevdim ben. Küçük, şirin bir kasa...

Dert

Eğer bir gün dünyaya ait çok büyük bir derdin olursa Rabbine dönüp:"Benim çok büyük bir derdim var" deme! Derdine dönüp: "Benim çok büyük bir Rabbim var!" de!

ibrahim

gönlümü put sanıp da kıran kim

aktiviteler -2

Image
Bir arkadaşımızın kızının çok sevdiği aktivite olan parmak boyama aktivitesine bende özendim, parmak boyası aldım geçenlerde. Ama maalesef tam bir fiyaskoyla sonuçlandı.Bizim oğlana göre değil maalesef böyle şeyler. Parmakla başlayıp tüm elini boyanın içine batırarak devam etti. Sağı solu mahvetmesi de cabası. Bu yetmezmiş gibi, fırçasıyla yaptığı sulu boyalara da elini sokup yüzünü gözünü boyamaya başladı. Bende parmak boyaları doğru arkadaşın kızına gönderdim. Biraz daha büyümesi lazım bizimkinin.

Kirpi ile Kestane

Image
3 ayıdan sonra şimdiki yeni favorimiz Kirpi ile kestane. Çok sevdi Oğuz Emre. Çok güzel bir macera, tam Oğuz Emre'lik. Birbirine dolanan kirpi ve kestanenin ormanda ki macerasını anlatıyor. Önce yaşlı tafandan yardım istiyor kahramanlarımız sonra tombul simcamdan , onlar yadım etmicinceee, avcu baykusa gidiyolaaar. Macera böyle devam ediyor, sürekleyici, biz çok sevdik, yemek yerken şimdi tek mevzuumuz var o da kirpi ile kestane :)

hava ayaz mı ayaz

Image
Dışarda pırıl pırıl bir güneş ama hava alabildiğine soğuk bu aralar İstanbul'da . Güneşi görüp aldananlar kervanına biz de katıldık. Hem cumartesi hem pazar aldandığımıza göre gönüllüymüşüz ayazda İstanbul'u yaşamaya .. Kanlıca, Yuşa Tepesi ve Anadolu Kavağın'dan

Deniz

kirli bir ırmaktır insan. kirli bir ırmağı içine alması ve bozulmadan kalması için deniz olmalı kişi. f.nietzsche

Geldim İşte

Sülfür inceldi ve en yorgun yerinden kırıldı ayna Tenhaydı düşlerim, geceydi, çıkıp geldim işte Su ve ateş bir de gülünç yalnızlığım var sana Getirebildiğim, kokularını yitirmişti çünkü güller A.Telli

kalan

Herşeyden biraz kalır.. Kavanozda biraz kahve, kutuda biraz ekmek, insanda biraz acı. T.Uyar

not

Bundan sonra hergün için birşey yazmaya karar verdim, sevdiğim bir şiir, beni etkileyen bir söz, gerçi alıntı olacak ama benden olacaklar, benim sevdiğim.

işe neden gidiyorsunuz?

Bu sabah oğlum bize işe neden gittiğimizi sordu, tam kapıdan çıkarken. Sabah sabah sarstı beni. Senin için, sana iyi bir gelecek için mi deseydim? Seni senin için annanenle bırakıyoruz mu deseydim. Gerçekten sebep ne, neden çalışıyoruz ki? Gerçekten o kadar çok mu ihtiyacımız?

anne blogları

Image
benim ki hangisine giriyo acaba? aslında hiçbirine bence, zaten benim ki sadece çocuğumu anlattığım bi blog değil. Hayattan ölümden ve aşktan bahsetmeyi planladığım bir blog.

sorular

Oğlum soru sormaya başladı, bu iyi bir gelişme tabii. Dün bana köpek balığını kimler yer diye sordu. Dumura uğradım, bi araştırayım diyesim geldi. google baksam mı diye aklımdan geçirdim , sonra kimse yemez oğlum dedim. Katil köpek balıkları desem katil nedir filan dicek diye sustum. Artık biraz o bziden biraz biz ondan öğrenicez bişeyler.

yarını beklesen de gelir, beklemesen de..

Hayat değişmiyor, bir varsın bir yoksun. Öylesine akıp gidiyor çabuk çabuk.Hayat böyle bir şey nasıl yaşarsan yaşa, son hep aynı.

annelik

Anne olmanın dayanılmaz bir cazibesi vardır… Neredeyse her kadın mutlaka en azından hayatında bir kez anne olmayı ister ve istemelidir. Her türlü zorluğa rağmen bunu istemelidir, yakışıklı bulunup sevilen erkeklerden daha fazla sevilebilecek bir canlının daha olabileceği ancak böyle anlaşılır. Yumurtlamayı beklemekle gebelik testi denen plastik parçanın üzerinde çift çizgiyi görmek arasında asırlar var gibi gelir insana… Hatta sonraki dokuz ay neredeyse bitmek bilmez… Bebekle eve dönünce de sabahlar olmak bilmez… Sürekli acıkan, sürekli gaz çıkaran, canı ağlamak isteyen bir bebekle baş etmek zordur… Bunaltır, yorar, sinirlendirir, kızdırır… Hepsi geçer sonra… Başkalarına kızdığın gibi olmaz, başkaları için yorulduğuna da benzemez… Hiçbir şeye benzemez insanın kendi çocuğu için hırpalanması… Tek bir gülücük, biraz koklamak her şeye çare olur bir anda… Anne olmanın dayanılmaz bir ağırlığı vardır ama her kadın dayanır… Neredeyse ömrünün sonuna dek… Bir kez doğurman yeter, hayatının sonuna...

beslenme

Oğlum yemek konusunda çok sorunlu olmadı çok şükür. Hatta dün akşam kereviz bile yedirebildim. Gerçi 3-4 parça ama olsun, başlangıç için sevindirici. Genel olarak iştahlı bir çocuk sayılabilir. Gerçi herşeyi sevmiyor, sevdiği şeyleri yedirmek kolay ama diğer şeyleri imkansız nerdeyse. Artık iyice alıştı, bir masal anlatmadan veya baby tv karşısında olmadan yedirmek nerdeyse imkansız. Ama yinede çok sağlıksız beslemiyor. Gel gelelim genel öyle değil. Sözü fazla uzatmaya gerek yok! Çocuklarımız kötü besleniyor. İhtiyaçları olan şeyleri değil, zararlı yiyecek içecekleri tüketiyor. Hatta o zararlılardan bazılarının bağımlısı haline geldiler. Sizi üzmek istemem ama onları fast food yiyeceklere, cipslere, grissini, gofret ve şekerlemelere çoktan kaptırdık. Çoğunun karınları acıkınca etli nohudu, pastırmalı kuru fasulyeyi, yumurtalı ıspanağı, yoğurtlu baklayı, peynirli, kıymalı suböreğini veya ceviz, badem, pestil, elma kurusunu akıllarına bile getirmediğinden emin olabilirsiniz. Beslenme kon...