Akıp giden zaman

Fidanın büyüyüp meyve vermesi ya da doğumuna yakından şahitlik ettiğimiz bir bebeğin çocukluk, ergenlik dönemlerinden sonra gençliğe adım atmasıyla, yılların ne kadar da çabuk geçtiğini anlıyor insan.

Film şeritleri arka arkaya diziliyor gözlerin önüne, hatıralar dün gibi canlanıyor bir bir.
Halbuki daha doğalı 31 yıl,
İlkokula başlayalı 25 yıl,
Bitireli 20 yıl,
Ortaokula başlayalı 20 yıl,
Bitireli 17 yıl,
Üniversiteye gireli 14 yıl,
Bitireli 9 yıl,
Evleneli 5 yıl,
İlk kez anne olalı 2,5 yıl.

Dönüp bakınca geriye şimdi hepsi ama hepsi dün gibi hatırımda, hafızamda, heyecanları ile sıkıntıları, hüzünleri ve sevinçleri ile hep benimle birlikte yanyana.

Hal böyle olunca da insan yaşlandığını bir türlü kabul edemiyor.Fakat yıllara meydan okuyor gibi gözükse de maalesef ki aynalar ve bazı minik detaylar asla yalan söylemiyor!

Comments

Popular posts from this blog

EDWARD MORRISON

Uçurtmalar-Elif Şafak