Haftasonundan

Oğlum bir haftadır annanesi ile köyde. Benimde aklım ve kalbim orada. Hele miniğim hasta olduktan sonra onu orada bırakması çok zordu. Allah'ım sen bize güç ver. Çok özlüyorum tostişimi.
Cuma akşamı iş çıkışı doğru memleketin yolunu tuttuk, cuma trafiğinde uzun saatler mahsur kaldıktan sonra gece 12 sularında oğluma kavuştum, tabii uyuyodu ama öperken uyandırdım bebeğimi, ama hemen sarıldı annecim deyiverdi. Huzurlu bir uyku çektik, sabah ilk iş doktora götürdük. Kırklareli'nde doktor bulamayız diye Edirne'ye gittik. Orada muayene oldu oğlum. İstanbul'da ki doktorunun uslu durursan topitop veririm lafına tav olan oğlum orada hiçte etkilenmedi böyle tekliflerden. Topitop istemem deyip durdu, sadece oyuncaklara binmek isterim dedi. Oğlum faranjit olmuş. Bir Oğuz Emre klasiği. Zaten çok sık yaşıyor boğaz problemi. Antibiyotiğe başladık yine. Neyse ki ateşi düştü bir daha da çıkmadı, bakışları düzeldi oğlumun ama öksürük devam ediyor. Zaten öksürük daha uzun sürüyor. Bakalım , umarım bu son haftamızda iyileşmek için zaman bulur.
Oğlumun iştahı hiç kalmamış, hiç bişey yediremedim bu sefer. Hasta olduğu için sanırım, hiç bir taktiğim işe yaramadı, ikna edemedim. Çok sevdiği köfteyi bile yediremedim nerdeyse.
Biz hızımızı alamayıp Enez yoluna devam ettik, ayağımızı denize sokmuş olduk bu yıl ilk defa, Yayla ve Erikli ye gittik, akşam eve döndük, tabii aşırı yorucu oldu.
Bugün de işe yetişmek üzere sabahın 4'ünde yola düştük. Bugün aşırı yorgun ve uykusuzum.
Gideceğimi söyledim, çok üzüldü, sen gitme anne sadece baba gitsin işe dedi. Burayı sevmedim dedi, ben de dedim ki neden sevmedin oğlum bak burası benim evim. Bana dedi ki burası senin evin değil, senin evin istanbul'da.
Oğlumu aradım, ama benimle konuşmadı, yapma oğlum cezalandırma beni.

Comments

Popular posts from this blog

EDWARD MORRISON

Uçurtmalar-Elif Şafak