tabiiki Oğuz Emre'den

Sayfalar dolusu yazmak istiyorum, her ayrıntısını anlatmak istiyorum oğlumun. Hiçbir ayrıntıyı atlamak istemiyorum, unutmak istemiyorum, videoya mı çekmeli bütün günlerini bu mükemmel zamanlarını? Gel gör ki mümkün olmuyor. Anlatılması zor bir hal aldı Oğuz Emre. İnanılmaz akıllı, süper cümleler kuruyor,şakalar yapıyor.
Şaka yaptım deyip bizi güldüren cümleler kuruyor, mesela anneler yeniiyy diyo, ben bu armutları yıkamadan yiceem deyip bizim tepkimizi çekmeye çalışıyo. Sakızımı yemeğimi yemeden çiğnicem diyo, sakızlar çiğnenmez yutuluuy diyo. Sürekli olmaz denilen şeyleri zorluyor, biz neye olmaz dersek o olurunu uydurmaya çalışıyo. Ben çok tepki vermemeye çalışıyorum.
Benimle yatmaya devam ediyor, ayrıca yatağıma çişini yapmaya da devam ediyor. Dün dedim ki, bir daha çişini yatağıma yaparsan bu yatakta yatamazsın, gece yine yapmış tabii çişini uyanmış, diyo ki bu çiş değil, uçan balonun havası :) ne alkası var oğlum diyemedim gecenin o saatinde. Sabahta bana diyo ki, aya yolculuk yapabilir miyim anne. Yaparsın annecim dedim, bi roket bulursan neden olmasın. Gidip bi roket bulayim diyo.
Yemek konusuna gelince fena değil, hastalığı iyileştikten sonra iştahı normale geldi gibi. En çok yemeği ben yedirebiliyorum. Sabah işe gitmeden önce kahvaltısını muhakkak ben yaptırıyorum, benden istiyor kahvaltısını, besliyorum, güzelce yumurtasını peynirini balını zeytinini yiyor , bir tane havuç yemek istiyor filan.. fena değil. Ama maalesef bunları hep çizgi film eşliğinde yaptırabiliyoruz, dostluk hikayesi namı diğer bastır, kayyu, oyuncak hikayesi sevdiklerinden. Sağlıklı değil belki ama napalım, sebze yedirmenin başka yolunu bilen varsa beri gelsin :)
Haftasonu vesikalık fotoğraf çektirdik ailecek, bizim fotolar yurtdışı gezisi için, oğlanın ki okul için. Uslu uslu durdu hatta gülümsedi makinaya, oğlum benim yaa, çok şekersin. Tabii alınacak olan lelipopu unutmadan yazayım :)
Bazen otarite kurmakta zorlanıyorum, ben yemek yerken tutturuyor, benim yanıma gel, salona gel, yemek yeme diye, kendini yerlere atıyor, ağlıyor, istediğini yapmadan durmak bilmiyor. Genelde dinliyorum sözünü yapıyorum, napayım. Ayakkabılarını babası çıkardı mesela, kızdı bağırdı ağladı anne çıkarcaktı diye, sonra giydirdim bidaha ben çıkardım. Dün de ayakkabıları dışarda giycem diye tutturdu, ne desek dinlemedi, evden çıktı asansöre bindi merdivenlerden indi, sonra giymeyi kabul etti. Neyse ki dün çişimi salonda yapıcam çığlıklarına kulak asmadık ve çişin sadece tuvalette yapılacağını anlatabildik. Zor zor, ikna edemiyorum, sürekli rüşvetle yürümeye başladı işler :) lelipop ve sakız şimdilik.
1 Eylül'de okulumuz başlıyor, bakalım neler olacak, ben arada söylüyorum. Bak oğlum okula gideceksin falan diye ama sürekli sen de gel diyor, ben seni okula götürücem sonra işe gideceğim diyorum, olmaz diyo gitmek istemem diyor okula. Yabancı birine çişini yaptırması, başka birinden yemek yemesi, kıyafetlerini değiştirtmesi, uyutmasını düşünemiyorum. Zaten kendisi hiç birşey yapmk istemiyor, anne bana elma besle diyor mesela. Oğlum kendin ye diyorum sen besleee diyor. Bu yaşına geldi hala bi çatal bi kaşık yemek yemişliği yok yani. Bakalım, okulda öğrenir diye düşünüyorum. Fazla şey mi bekliyourm okuldan :)
Haftasonu meydan alışveriş merkezine gidiyorlar babasıyla, türlü türlü oyuncaklara biniyor hoş vakit geçiriyorlar, ben de bu arada ev işlerini falan hallediyorum, sonra eve geliyor yorgun argın, uyuyakalıyor. Haftaiçi de akşam yemeğinden sonra, ataşehire abinin akladığı yere gidelim diye tutturuyor, neresini kastetiğini hemen anlıyoruz, mado ya gitmek istiyor, orada oyuncaklar filan var.
Arkadaşlarıyla ve insanlarla arası artık daha iyi, çok fazla kaçmıyor insanlardan, daha çok oynuyor.
Bu aralar ben bebeğim modunda, onu da söylemeden geçemicem. Ben bebeğim, ben yüyüyemiyoyum, ben kosamiyorum, benim dişim yok, mama yiyemiyorum, ben sadece yatiyoyum, uyuyoyum deyip kucağıma yatuyor bebek gibi. Sen sadece annenin bebeğisin, başkaları için büyüüdn artık diyorum, abi oldun. Yok diyor ben bebeğim. Ben hiçbiy kelime sööleyemiyoyum diyo :) Bence inci teyzesinin hamile olduğunu öğrendikten sonra bu bebek hallerine büründü oğuz emre. Seninde göbüşünde bebek var mı anne diye sordu? olsun mu, kardeş gelsin mi filan dedim ben ona, o da gelsin de ben onu döveyim dedi :) neyse şimdilik bu kadar.. sevgiler.

Comments

Popular posts from this blog

EDWARD MORRISON

Uçurtmalar-Elif Şafak