Posts

Showing posts from March, 2011

Genel

Bu aralar neler yapıyoruz bahsedeyim istiyorum. Unutuyorum yazmazsam. Bu güzel günleri aslında anlatmakla bitiremem. Oğlum çok akıllı oldu bu aralar. Kendi yatağında yatıyor en azından. Bu aralar bu bile beni mutlu etmeye yetiyor.Akşam kendi yatağına yatma konusunda zorluk çıkarmıyor, gece arada uyanıp anne yanıma gel, gittin mi anne burada olmanı istiyorum falan diyor, onun odasına gidiyorum ama yanına yatmıyorum, başka bir yatakta yatıyorum. Ona da razı oluyor, burdayım annecim, seni görüyorum, yanındayım diyorum, bazen annecim seni çok seviyorum deyiveriyor, eriyorum ben tabii. Uyuyuveriyor sonra. Sabah okula giderken de zorluk çıkarmıyor, öğretmenini gördüğünde ilk söylediği kendi yatağımda uyudum demek oluyor, tabii aferini duyunca mutlu oluyor, madalya lafı onu acayip motive ediyor. yıldız almak ilk hedefi şuanda, bana imkansız gibi görünen bu işte bukadar ilerlemek beni son derece mutlu ediyor. İnşallah nazar değmez. Onun dışında makasla bişeyler kesmek hoşuna gidiyor fakat tam ...

Kendi yatağı

3 yaşına kadar tamam, birlikte uyuyabiliriz diye düşünmüştüm. Doğum günü civarında bir denememiz olmuştu yatağı ayırma konusunda ama başaramamıştık. Bu sefer öğretmeni ile birlikte bu işi halletmeye karar verdik. Öğretmeni haftalık bir çizelge hazırlamış. Kendi yatağında uyuduğu gece için bir yıldız, kendi yatağında uyumadığı zaman mutsuz surat yapacağız. Oğlum öğretmeninin konuşmasından etkilenmiş. Kabul etti, tamam ben kendi yatağımda uyuyacağım dedi. Ranzasına çıktı üst katta kitap eşliğinde uyudu dün akşam. Gece 3 defa falan uyandı, beni çağırdı, ama yanıma gelmek istemedi, tekrar uyudu yatağında. Gerçi biraz halsiz ve hasta gibiydi dün. Belki o yüzden bu kadar rahat oldu bilmiyorum. Ama sabah uyanır uyanmaz, annecim seni çok özledim dedi ve kendi yatağımda uyudum mu diye sordu? Yıldız vereceksin, mutsuz surat yapmayacaksın dimi diye sordu. Tam 7 gün kendi yatağımda yatıcam diye de ekledi. 7ye kadar saydığı ve haftanın günlerini bildiği için umarım 7 günün sonunda tekrar yanıma dö...

Herşey yolunda

oğlumun okulunda görüşmemiz vardı bugün, oğlumdan çok çok memnun oldukları bilgisi geldi. Çok akıllı, ne verirsek alıyo, her soruya cevap veriyo söz dinliyor dediler. Tabii benim ağzım kulaklarımda. Canım benim yaa, sonra sınıfına çıktık biraz izledik camın arkasından, küçücük sandalyesine oturmuş arkadaşlarıyla beraber, parmak kaldırdı falan, öğretmeninin gözlerine bakıyor, bana söz ver diye. Tam okullu gibiydi. Çok tatlıydı. Bakmaya doyamadım. Gözlerim doldu. Evdeki şımarık, söz dinlemez hırçın muhalif hallerinden bahsettim biraz , şaşırdılar, burada öyle değil dediler. Neyse okulda uslu olsun, evde idare ederiz biz. Canım oğlum yaa, akşamı zor edicem yine. Çok özledim seni.

Ara

uzun zamandır yazamıyorum, biraz benden kaynaklanıyor biraz da blogspot'a uygulanan sansürden. Burası Türkiye. Yasaklar ülkesi. Yazma hakkımız elimizden alınabiliyor kolayca. Uzun zaman oldu, genel olarak bahsedeyim neler yapıyoruz neler yaptık. Bikere sürekli hasta olduk, sadece oğuz değil ailecek hastalandık. Hatta ben hastanelik oldum. Bir gece hastanede bile kaldım. Yüksek ateş, idrar yolları, üst solunum yolları enfeksiyonu. Felaket bigündü. Hastaneye kendimi zor attım. Çok sancım vardı, oğuz'da hiç sancım olmamıştı, doğum sancısı gibi sancım oldu. Felaket bişeymiş. Ben 13. haftamın sonnda yaşadığım bu sancıyla bebeğimi kaybettim, ona bişey oldu sandım. Çok şükür kadın doğumcumla kalp atışlarını dinledik, içim rahatladı. Ama doktor yüksek ateş ve enfeksiyonun bebek için zararlı olabileceğini söyledi, eve gönderemem seni dedi, o gece hastanedeydim, ertesi gün bile ateşim uzun süre düşürülemedi. Umarım bebişim etkilenmemiştir. İçim rahat değil aslında ama doktorun dediğinden...

Bloguma Dokunma