Ara

uzun zamandır yazamıyorum, biraz benden kaynaklanıyor biraz da blogspot'a uygulanan sansürden. Burası Türkiye. Yasaklar ülkesi. Yazma hakkımız elimizden alınabiliyor kolayca.
Uzun zaman oldu, genel olarak bahsedeyim neler yapıyoruz neler yaptık.
Bikere sürekli hasta olduk, sadece oğuz değil ailecek hastalandık. Hatta ben hastanelik oldum. Bir gece hastanede bile kaldım. Yüksek ateş, idrar yolları, üst solunum yolları enfeksiyonu. Felaket bigündü. Hastaneye kendimi zor attım. Çok sancım vardı, oğuz'da hiç sancım olmamıştı, doğum sancısı gibi sancım oldu. Felaket bişeymiş. Ben 13. haftamın sonnda yaşadığım bu sancıyla bebeğimi kaybettim, ona bişey oldu sandım. Çok şükür kadın doğumcumla kalp atışlarını dinledik, içim rahatladı. Ama doktor yüksek ateş ve enfeksiyonun bebek için zararlı olabileceğini söyledi, eve gönderemem seni dedi, o gece hastanedeydim, ertesi gün bile ateşim uzun süre düşürülemedi. Umarım bebişim etkilenmemiştir. İçim rahat değil aslında ama doktorun dediğinden başka bişey bilmiyoruz ve yapamıyoruz. doktor bir sorun olmadığını herşeyin yolunda olduğunu söyledi.
Onun dışında oğuz çok huysuz bu aralar, sürekli bir itiraz sürekli bir hırçınlık halinde. Bizi perişan ediyor ciddi ciddi. Herşeyi dert bu aralar. El yıkatamıyorum, diş fırçalatamıyorum, yemek yedirmek desen ayrı bir sorun. Ne masal ne hikaye ne kitap ne çizgi film hiçbiri para etmiyor, bir türlü ikna edemiyorum. Söz dinlemiyor, sürekli bizi kızdırmaya tepki çekmeye çalışıyor. Neye yapma desek o kesin yapılıyor. Erken ergenlik dönemi galiba.

Comments

Popular posts from this blog

EDWARD MORRISON

Uçurtmalar-Elif Şafak