Her sabah konuşuyoruz oğlumla, hergün özlemim daha da derinleşiyor, her sabah onunla uyanmak, tepemde zıplaması, beni zorla yataktan kaldırmasına izin vermeyi bile özledim. Telefonda konuşmayı pek sevmiyor bizim tospağa, genelde sorularıma cevap alamıyorum, konuyu dağıtıyor veya şımarıklık ediyor. Az önce konuştuğumuzda bol bol 6yla 8 yanyana gelirse kaç eder 3le 4 yan yana gelirse kaç olur tipinde sorular sordu. Sonra bana gelirken birsürü puzzle getir tamam mı dedi. Mater, şerif, sally, mcqueen, doc hodsun daha bir sürü kahraman saydı. Nasıl bulacaksam onları. Bulduklarımı alırım annecim dedim, sonra tekrar şımarmaya başladı, ben anne bile diyemem, ben sadece iif diyebilirim, ben zaten bebeciğim, bebeciğin aynına gelcen mi dedi. sonra kapattı.Canım bebeğim.
Uçurtmalar-Elif Şafak
En sevdiği renk mor olan kadın En sevdiği kelime “asi” En sevdiği oyun incitmek beni Hıncı, çocukluktan kalma bir yara izi gibi İpleri dolaşmış uçurtmalar misali Ne beraber uçabildik, boşverip şu dünyayı Ne gidebildik kendi yolumuza Rüzgarda savruk, başına buyruk Senle ben Zamanı, yaralarla ölçen kadın Geçmişiyle kavgalı Gündüz isyankar Geceleri Tanrı’ya sığınan kız çocuğu Kırdığı kalpleri dizmiş ipe Gene en büyük zararı kendine En sevdiği ses, çocuk sesi Güneşli, billur, neşeli Oysa, yıllar var ki kendi Anne olmayı istememiş Çekip gidebilmek için bir gün Geride ekmek kırıntıları bırakarak Kuşlar yesin diye ayak izlerini Kalmasın ne bir sızı ne kalp yarası Sevişirken taşkın bir nehir Öpüşürken kor bir alev Uykusunda melek gibi masum Bakmaya kıyamadığım Kaç gece göğsünde uyuduğum Ama beraber uyanamadığım kadın İpleri dolaşmış uçurtmalar misali Ne beraber uçabildik, boşverip şu dünyayı Ne gidebildik kendi yolumuza Rüzgarda savruk, başına buyruk Senle ben Her hasretten sonra Başka başka s...
Comments