Toplamada çok iyiyim, okumada çok iyiyim labiyette iyiyim çizgi çalışmasında pek iyi değilim, bu sözler Oğuz'a ait. Kendini çok iyi tanıyor :)
Çok hırslı, bu aralar okumaya taktı kafayı, yılın sonunda iyice sökecek, öğretmeni amacımız bu yıl okumaları değil aslında ama okuyan çocuğa da dur demiyoruz dedi. Yakında kendi hikaye kitaplarını okur kıvama gelirse ne güzel olur, kardeşine de okur belki :) Plakalara ilgisi devam ediyor, 4 basamaklıları da güzel okuyor.
Oğuz bu aralar hiç benim istediğim olmuyor diye tuturuyor, beni sevseydin benim dediğimi yapardın filan diyor, dünde bana kimse süpriz yapmıyor diye ağladı :) işimiz var kendisiyle.
Bu yıl kış çok soğuk ve karlı geçiyor İstanbul'da, tam kara kışı yaşıyoruz , dışarıya çok fazla çıkamıyoruz ama akşamları lapa lapa kar yağdığı gecelerde Oğuz dışarıya çıkmak istiyor,tabii çıkıyoruz karla çok güzel oynadı bu yıl, çok sevdi, kar botlarını da çok sevdi, hatta aldığımız gün onları ayağından çıkarmak istemedi, onlarla uyudu :)
Birde bu aralar origami yapıyoruz birlikte, acayip seviyor çok hoşuna gidiyor, bana yardımda ediyor birlikte uçak, gemi, çanta, kutu, piyona filan yaptık, hepsini sakladı. Kendisi de yapmaya çalışıyor.
Kardeşine isim takıyorsun,kero diyorsun, kelbo diyorsun kelibo diyorsun,kelboli diyorsun.Onu izlemek hoşuna gidiyor, mama yeyişini, mamaları ağzından çıkarışı seni çok eğlendiriyor, kakasını çişini yapıp yapmadığıyla çok ilgileniyosun.
Ölümü sorgulayıp korkuyorsun ölümden, anne sen ölme diye ağlıyorsun, büyümek istemiyorum ben hep küçük kjalmak istiyorum diyorsun, ayrıca bebekliğiniş de çok merak ediyorsun küçükken neler yapıyordum bende kardeşim gibi mamaları çıkarıyomuydum filan diyosun :)
Kerem'e gelince o dünya tatlısı bir yumurcak 6 aylık oldu, ek gıdalara da başladı, pek sevdi diyemicem hala süt içmek istiyor hatta geceleri abartıyor, bazen huysuzluşıyor uyuyamıyor, belki diş çıkaracak. Dönmeye başladı, tutup çekiyor, mama sandalyesinde oturuyor, ama sandalyesini abisiyle paylaşmak zorunda kalıyor. Bayıla bayıla abisini izliyor :) Yüzüme elleriyle dokunup gözlerime bakıyor yüzümü inceliyor, bazende saçımı çekiyor :) Günler su gibi geçiyor..
Çok hırslı, bu aralar okumaya taktı kafayı, yılın sonunda iyice sökecek, öğretmeni amacımız bu yıl okumaları değil aslında ama okuyan çocuğa da dur demiyoruz dedi. Yakında kendi hikaye kitaplarını okur kıvama gelirse ne güzel olur, kardeşine de okur belki :) Plakalara ilgisi devam ediyor, 4 basamaklıları da güzel okuyor.
Oğuz bu aralar hiç benim istediğim olmuyor diye tuturuyor, beni sevseydin benim dediğimi yapardın filan diyor, dünde bana kimse süpriz yapmıyor diye ağladı :) işimiz var kendisiyle.
Bu yıl kış çok soğuk ve karlı geçiyor İstanbul'da, tam kara kışı yaşıyoruz , dışarıya çok fazla çıkamıyoruz ama akşamları lapa lapa kar yağdığı gecelerde Oğuz dışarıya çıkmak istiyor,tabii çıkıyoruz karla çok güzel oynadı bu yıl, çok sevdi, kar botlarını da çok sevdi, hatta aldığımız gün onları ayağından çıkarmak istemedi, onlarla uyudu :)
Birde bu aralar origami yapıyoruz birlikte, acayip seviyor çok hoşuna gidiyor, bana yardımda ediyor birlikte uçak, gemi, çanta, kutu, piyona filan yaptık, hepsini sakladı. Kendisi de yapmaya çalışıyor.
Kardeşine isim takıyorsun,kero diyorsun, kelbo diyorsun kelibo diyorsun,kelboli diyorsun.Onu izlemek hoşuna gidiyor, mama yeyişini, mamaları ağzından çıkarışı seni çok eğlendiriyor, kakasını çişini yapıp yapmadığıyla çok ilgileniyosun.
Ölümü sorgulayıp korkuyorsun ölümden, anne sen ölme diye ağlıyorsun, büyümek istemiyorum ben hep küçük kjalmak istiyorum diyorsun, ayrıca bebekliğiniş de çok merak ediyorsun küçükken neler yapıyordum bende kardeşim gibi mamaları çıkarıyomuydum filan diyosun :)
Comments