Satranç

Çok sevindirici bir haber benim için. Oğuz acayip derecede satranç düşkünü, aman nazar değmesin. Geçici bir heveste olabilir bilemiyorum. Zaman zaman çok sevdiği sonra sıkılıp bir daha yüzüne bakmadığı çok şey oluyor çünkü. Okulunda bu yıl satranç öğretiyorlar Oğuz'da çok sevdi satranç oyununu. Fena da oynamıyor. Tek derdimiz sürekli bıkmak usanmak bilmeden satranç oynamak istemesi. Annanesine bile öğretti, biz olmadığımızda da onunla oynuyor :) Daha çok onu kandırma yoluna da gitse oynuyolar bir şekilde :)
Çok hırslanıyor kaybetmek hiç hoşuna gitmiyor tabii ama yavaş  olsun bir sonrakine de ben kazanıım demeye başladı. Daha çok ilk yiyen kazanır veya ben daha çok taş yedim ben kazanacağım düşüncesinde. Çok fazla ileriye yönelik planlar yapamıyor. Ama öğretmenlerinin de söylediği zaten bunu hemen beklemiyorlarmış, yıl sonuna doğru 2-3 hamle sonrasını düşünüyor olacakmış. Öğretme taktikleri de çok hoşuma gitti. Mesela Kral çok yemek yediği için sadece bir adım gidebilir demesi, Vezirde hem kalenin hem filin gücü var demesi, kral kendi rengini sevmiyor o yüzden kendi renginde oturmuyo demesi falan akılda kalması açısından süper.
Bakalım umarım bu satranç sevgisi sürekli olur oğlum sıkılmaz, konsantrasyonuna problem çözme yeteneğine katkı sağlar.Önce sağlıklı olmasını istiyorum, çok istiyorum, kış bitsin çocuklaım hasta olmasın istiyorum.

Comments

Popular posts from this blog

EDWARD MORRISON

Uçurtmalar-Elif Şafak