Zaman Hızlandı Yine

İşler bir süredir çok yoğun maalesef. Bloga zaman ayıramıyorum. Gerçi zaman ayırabildiğim herhangi bir şey yok gibi zaten. Ençokta çocuklarımla az zaman geçirdiğim için muzdaribim. İletişimim iyice azaldı çocuklarımla. Böyle olunca Oğuz iyice televizyona sardı, hem televizyon hem telefon vazgeçilmezi oldu. Çocuk otursun bizden birşey istemesin diye herkes açıyor televizyonu çocukta hayattan kopmuş bir şekilde çizgi film izliyor. Ben bile sesimi çıkarmaz oldum sanki. İzlesin tamam diyorum, zaten yorgunum oluyorum. Onunla oyun oynamak gittikçe zorlaşıyor zaten. Çok aksiyonlu oyunlar oynamak istiyor, koşuyor tırmanıyor benim de ona ayak uydurmamı istiyor. Ben 10 kahramanlarıyla özdeşleştiriyor kendini, bana da görevler veriyor, sorular soruyor.
Bu aralar satranca da ara verdi, resim çizmek veya oturup bir aktivite yapmak zaten hiçbir zaman tarzı olmadı.
Gerçi okuma işini söktü gibi, sadece ğ li şeyleri okuyamıyorum anne diyor. Arabada sürekli levhalar labelalar televizyonda ki yazılar, kendi kitaplarından bol bol okuyor. O konuda iyiyiz.
Yarı yıl tatilide bitti. Zaten bir haftaydı, tatilin ilk gününde küçük bir operasyon da geçirdik. Geniz etini aldırdık. Gerçekten iyi bir karar oldu. Kafamız karışıktı aneztezi alması ameliyat süreci falan ama korktuğumnuz gibi olmadı. Sadece damar yoluna girmeleri  aşamasında arıza çıkardı, ama ne arıza hepimiz süründürdü, tepkileri çok şiddetliydi. Sonunda sakinleştirici verdiler. Ama ona rağmen direnmekten geri durmadı. Sedyeye binmedi, ameliyat elbisesini giymedi falan, kucağında gitti ameliyathaneye babasının. Neyse geçmek bileyen 1 saatten sonra şimdi herşey yolunda. Öksürük ciddi derecede azaldı. İlaçsız 2 haftadır hasta olmuyor. Bu bir rekor nerdeyse. Maşallah
Kerem'e gelince. Kerem çok yaramaz. İlk cümleden şikayete başladım ama öyle, hiç dinlemiyor, korkmuyor da uyarılarımızdan. Sürekli çekmeceler açılıyor içindekiler çıkıyor yerlere saçılıyor, tabak kaşık tava tencere hepsi yerlerde. Yetmezmiş gibi bakliyatları saçıyor döküyor çok fenayız. Sonra deterjanlara dadanıyor falan, korkutuyor bizi.  Pencerelere tırmanıyor , tabureleri çekiyor lavaboya çıkıyor diş fırçalarını ağzına okuyo falan, ne yapılmayacaksa yapmak istiyor. Kızınca çok bozuluyor, kendini yerlere  atıyor, kafasını falan vuruyor. Çok zor bir dönemdeyiz. Ama oyunculuk konusunda da bir numara. Gelip çapkın çapkın bakıyor, gülümsüyor, sarılıp öpüyor, affettiriyor kendini. Saklambaç oynuyor kendince , hep abisinin peşinden gidiyor, onun oyunlarına dahil olmak istiyor tabii reddediliyor genelde. Bazende tatlı tatlı boğuşuyolar güldürüyorlar birbirlerini. Onları izlemek çok güzel. Bu aralar ufak tefek konuşma da başladı Kerem'de. Şuu diyo susadığı zaman, eğğhh yapıyo kakasını yapıca, annii diyor bana, dadaa diyor gezmek isteyince .. Bu arada inanılmaz gezmeyi seven bir çocuk evde durmaya gelemiyor hiç, sürekli çıkmak istiyor, dış kapıyı açıyor, ayakkabılarını alıp bize getiriyor, evden biri çıkınca çok ağlıyor falan.. yavrularım benim dünya güzelleri kuzularım, iyiki varsınız




Comments

Popular posts from this blog

EDWARD MORRISON

Uçurtmalar-Elif Şafak